Rus uzman: BRICS’in ortaya çıkışı Batı’nın uluslararası yönetişimin gelişimini kontrol edememesinden kaynaklı
Valday Uluslararası Tartışma Kulübü Program Direktörü Timofey Bordaçev, kaleme aldığı makalede BRICS’in dünyada neden giderek daha popüler hale geldiğine dikkat çekti.
Bordaçev, “Yeni dünya düzeninin motorları olarak kabul edilen tüm teşebbüs ve girişimler arasında en önemli rolü oynayan, bilindiği gibi bir zamanlar Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin tarafından kurulan ve şu anda dokuz devletten oluşan BRICS’dir. Bu birlik en başından itibaren güç dengesinde temel değişiklikleri temsil etme potansiyeline sahip devletleri içeriyordu. BRICS’in başlangıçta adaletsiz bir dünya düzeninin yıkılması yerine, üyelerinin kalkınma gündemine odaklanması onun en büyük avantajı haline geldi” değerlendirmesinde bulundu.
Bordaçev, böyle bir birliğin kurulmasının aşağıdaki nedenlerden dolayı başlı başına büyük bir başarı olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:
Birincisi, dış politika çıkarları önemli ölçüde farklılık gösteren ülkeleri kapsadığı için. İkincisi, BRICS’in en başından itibaren ortaya çıkışı, Batı’nın uluslararası yönetişimin gelişimini kontrol edemediği anlamına geliyordu. ABD ve Avrupa’nın bu alandaki son büyük başarısı 2009 yılında G20’nin kurulmasıydı. Ancak G20 artık neredeyse anlamını tamamen kaybetmiş durumda.
BRICS’in ortaya çıkmasında ilk kez Batılı ülkelerin süreci başlatan taraf olmadığını ve öncülük etmediğine dikkat çeken uzman, şöyle devam etti:
Başta BM olmak üzere tüm uluslararası mimarinin günümüzde ABD ve Batı Avrupa’nın dış politika kararlarının bir ürünü olduğu göz önüne alındığında, aslında bu kesinlikle muhteşem bir başarı. Şu anda BRICS üyesi ülkeler, faaliyetlerinin temeli olarak bu ideolojiyi ve platformu korumaya çalışıyor. Ancak artık tam olarak kontrol edemediği şeyleri yok etmeye çalışan Batı’nın eylemleri karşısında bunu yapmak giderek zorlaşıyor.
Valday Uluslararası Tartışma Kulübü’nün çalışmalarına, kurulduğu 2004 yılından bu yana 85 ülkeden uluslararası bilim topluluğunun 9 binden fazla temsilcisi katıldı. Bunlar arasında dünyanın en büyük düşünce fabrikaları ve üniversitelerinden profesörler de yer alıyor.